BİZİM 21 MAYIS 1864 TARİHİNDEKİ ÇERKES SOYKIRIMINDA ÖLENLERİMİZİ VEDE BİZLERİN ACISINI PAYLAŞMALARINDAN DOLAYI YETKİLİLERİNE BU MESAJI KALEME ALANLARA EMEĞİ GECENLERE SAYGILARIMI SUNUYORUM BELKİDE BİRİLERİ KIZACAK AMMA HER YIL BU KARA GÜNÜ ANIYORUZ ÖZELİKLE SON 2 YILDIR ÇOK ETKİLİ ŞEKİLDE MALESEF YILLARCA OY VERDİGİMİZ ÇOK VATAN SEVER BİR PARTİ YETKİLİSİNİ DUYMADIM BİZLERİN ACISINI PAYLAŞANI
Çerkes'lerin acılarını paylaşıyoruz'
BDP Genel Merkezi, 21 Mayıs Çerkes Sürgünü ve Soykırımı Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada 19. Yüzyılda Çarlık Rusya’sı tarafından iki milyon insanın katledildiğini hatırlatarak, “Çerkes halkının acılarını paylaşıyoruz” dedi.
21 Mayıs 2013 Salı 10:20
ANKARA - BDP yazılı açıklamasında, Çerkeslerin insanlık tarihinin gördüğü en kanlı ve acımasız soykırımlardan birine maruz kaldıklarını ifade ederek, soykırımın insanlık suçu olduğunu vurguladı.
BDP’nin mesajı şöyle: “21 Mayıs Çerkes Sürgünü ve Soykırımı Günü, insanlık tarihindeki en büyük trajedilerden birinin anma günü, Çerkeslerin uğradığı soykırımın yıldönümüdür. Çarlık Rusya’sının emperyal politikaları doğrultusunda uyguladığı insanlık dışı uygulamaların simge günüdür. 19. yüzyılda Çarlık Rusya’sı tarafından iki milyon insanın katledilmesinin anılmasıdır.
Çerkesler, bir halklar hapishanesi olan Çarlık Rusya’sına karşı yurtlarının bağımsızlığını savundukları için defalarca katliamlara uğradılar. Son olarak 21 Mayıs 1864 tarihinde, direndikleri Çarlık ordusuna yenik düşen Çerkesler, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı ve acımasız soykırımlardan birine tabi tutuldular. Rus, Osmanlı ve Britanya İmparatorlukları’nın işbirliğinde yurtlarından, dünyanın dört bir yanına sürgün edildiler. Çerkeslerin büyük bir kısmı çok kısa bir sürede anayurtlarından korkunç koşullarda sürgün edildi, üçte biri sürgün yollarında açlık ve hastalıktan hayatını kaybetti. Ürdün’e, Suriye’ye, Mısır’a, Filistin’e, Lübnan’a, Balkanlara dağıldılar. Ancak aradan geçen bunca zamana ve tüm baskılara rağmen, Çerkesler varlıklarını ve kimliklerini koruyorlar.
Bu önemli gün; sıradan bir anma veya dert yanma günü değil, sürgünü, ve soykırımı ve bütünlüklü olarak ele alıp, direnme ve dayanışma bilincimizi en fazla açığa çıkarmamız gereken bir haykırma ve hesaplaşma talebi günüdür. İnsanlığın bundan sonra bu gibi katliam ve soykırımlara uğramaması için geçmişle yüzleşmesi ve hesaplaşması kaçınılmazdır.
Bu anlayışla Çerkes halkının acılarını paylaşıyor, sürgünde hayatlarını yitirenleri saygıyla anıyoruz."
Sayın Vacit KADIOĞLU
Kafkas Dernekleri Genel Başkanı
1864 yılından itibaren Ata topraklarını yabancı istilasından korumak için kahramanca savaş veren 1,5 milyon insan, hiçbir kusurları olmadığı halde doğdukları toprakları terk etmek zorunda bırakılmıştı. Bunların yaklaşık üçte biri Karadenizin hırçın sularında kayboldu veya güç koşullarda sahile çıktıktan sonra hayatını kaybetti. Sahillerimize çıkıp da hayatta kalabilenler de büyük güçlükler, zorluklar yaşadılar. Ama onlar bütün güçlükleri aşarak önce varlıklarını sürdürdüler, daha sonra da Anadolunun çeşitli bölgelerine yerleşerek oraları yeni vatanları yaptılar, oralarda kökleştiler, yerleştiler ve Türk milletinin saygın bir parçası oldular.
Yerleştikleri yeni ülkelerinde de maalesef büyük sıkıntılar yaşadılar, büyük zorluklar çektiler, hak etmedikleri muamelelere maruz kaldıkları zamanlar oldu, ama onlar bütün bu sıkıntıları yüreklerine gömerek bu ülkede iyi insanlar, iyi vatandaşlarımız oldular.
Milli Mücadelede ve Cumhuriyetin kuruluşunda Atatürk’e destek olan Çerkeslerin yaptıkları katkıları unutmamız asla mümkün değildir. Çerkes kardeşlerimiz toplumun her kesiminde önemli görevler alarak bu topluma yön verenler arasında yerlerini aldılar.
21 Mayıs Büyük Çerkes Sürgünün 149. Yılında hala devam eden, geçmişte dile getirdiğimiz fakat hala çözülemeyen sorunlara bir kez daha dikkat çekmek istiyorum:
Abhazya'ya uygulanan ulaşım ambargosu derhal kaldırılmalıdır. 2009-2010 yıllarında Chp olarak Tbmm de sarfettiğimiz bütün çabalara rağmen hala İstanbul veya Trabzon ile Sohum arasında uçak seferleri başlamadı. Trabzonla Sohum arasında gemi seferleri başlamadı. Tayvan ı tanımadığınız halde uçak seferi vardır, Kosova bağımsızlığını ilan etmeden önce Priştine’ye Türk Hava Yolları dahil, birçok şirket uçabiliyordu. Niçin Abhazya’ya uçulamıyor? Verdiğimiz soru önergelerine aldığımız cevaplarda ekonomik mazeretler ileri sürülüyor. Devlet yüksek insani ihtiyaçları göz önüne alarak bazen zarara katlanmayı da kabul edebilmelidir. Gemi seferleri için de durum böyledir. Bu konuların acilen kalıcı ve kapsamlı çözümlere kavuşturulması gerekir.
Daha önce azı etnik grupların dillerinden radyo ve televizyon yayınları yapılıp da Çerkes’lerin aynı doğrultudaki taleplerinin geri çevrilmesi yanlış olmuştur. Bunun süratle düzeltilmesi gerekir.
Çifte vatandaşlık konusunda; Türk mevzuatında çifte vatandaşlık vardır, yasaldır, meşrudur.Kafkas kökenli vatandaşlarımızdan isteyenlere bu hak tanınmalıdır.
Diplomaların denkliği de çözüm bekleyen sorunlar arasındadır.
Yine önemli bir konu olan ve Çerkes toplumunu derinden yaralayan Çerkes Ethem konusunda daha önce verdiğimiz soru önergelerinede olumlu bir cevap alamadık ve bugün bu sorun hala devam etmektedir. Rauf Orbay'da bu ülkede Başbakanlık yapmış Çerkes kökenli bir devlet adamıdır. Çerkes Rauf Orbay neden demiyoruz da Çerkes Ethem diyoruz. Derhal eğitim kurumlarında okutulan kitaplarda revizyona gidilerek tarihe mal olmuş isimlerin etnik sıfatlarıyla anılması düzeltilmelidir.
Bütün bu sorunlar Türkiye’nin çözebileceği sorunlardır. Kafkas kökenli vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek bütün iktidarlar için önemli bir görevdir. Hükümeti bu şerefli görevi yerine getirmeye davet ediyorum.
Bu düşüncelerle 21 Mayıs Büyük Çerkes Sürgününde hayatlarını kaybedenleri saygıyla anıyor, tüm Çerkes toplumunun acılarını içtenlikle paylaşıyorum.
Onur Öymen
Dışişleri Bakanlığı Eski Müsteşarı
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı,
İstanbul ve Bursa Eski Milletvekil