BÜYÜK GÜNAHLARIN TEMELİ YALAN
Yalan ve yalancılık insanlar arasındaki saygı ve güveni, dostluk ve arkadaşlığı AKRABALIĞI ortadan kaldırır, hakların kaybolmasına, adaletin yerini zulmün almasına sebep olur.
Haklının yerini haksız, haksızın yerine haklı geçer. Bîr çok ocaklar yalan dolayısıyla söner, servetler mahvolup gider, insanlar akrabalar ana baba evlatlar arasındaki karşılıklı güven, sevgi ve saygı duyguları yerlerini kuşku, kin ve düşmanlığa bırakır. Bu yüzden kanlar dökülür, cinayetler işlenir.
Bunun içindir ki atalarımız yalancının bir gün, hem de çok geçmeden foyasının, yalanının ortaya çıkacağını anlatmak için: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, demişler, yalancıya kimsenin güvenmeyeceğini anlatmak için de: Yalancının evi yanmış hiç kimse inanmamış, diyerek, yalan ve yalancılığın iyi bir şey olmadığını özlü bir şekilde anlatmışlardır.
Yalan, günahların en çirkini, ayıpların en fenası,kalbleri karartan bütün kötülüklerin başıdır. Yalan, nifak kapılarından biridir.
Mümin, her hataya düşebilir, ama hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez.
Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker.
Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise Cehenneme götürür.
Sözle çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitne gibidir. Yalan söylemek, iftira etmek ile çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür.
yalan söyleyen insan Çok yemin eder günahına karşısında ki kendisine inanan güvenen insanında günaha girmesine vesile olur yalan söyleyerek
Yalan yere yemin büyük günahtır Aldatan Cehennemdedir.
Kendisinin bilgisine baş vuran Danışana, yalan söyleyen kimse, ona hıyanet etmiş olur.
Yalan, bir çok büyük günahla irtibatlıdır. Çoğunlukla diğer büyük günahlar müstakil, tek başına olduğu hâlde yalan ise neredeyse hepsiyle irtibatlıdır. Meselâ, gıybet, dedikodu yapan yalan söyler, içki içip aklını, şuurunu kaybeden yalan söylemeye çok müsaittir. Kumar oynayan, kaybettiklerini almak için yalanla içli dışlıdır. Zina yalanlarla dolu bir büyük günah çeşididir. Bühtan, iftira suçunda yalan olmadan olmaz. Allah Resûlü (s.a.s.), Müslümanlardan hırsızlık, zina, içki gibi had cezası gerektiren en ağır suçları işleyenlerin bile Cennet e girebileceğini belirtir, fakat yalanı Müslüman a bir türlü yakıştıramaz. Çünkü kizb, (yalancılık) küfrün esasıdır, kizb nifakın (münafıklığın, iki yüzlülüğün) birinci alâmetidir, kizb Kudret-i İlâhiye ye (Allah ın gücü ve kuvvetine) bir iftiradır, kizb hikmet-i Rabbaniye ye zıttır. Yüksek ahlâkı tahrip eden kizbdir, İslâm âlemini zehirlendiren ancak kizbdir, insanlık âleminin ahvalini fesada veren kizbdir, insanları kemalâttan (manevî-ahlâkî terakkiden) geri bırakan kizbdir, İslâmiyet in esası doğruluktur, sıdktır, imanın hassası (özü, özelliği) sıdktır, bütün kemalâta götüren doğruluktur, yüce ahlâkın hayatı doğruluktur.
Dinimiz yalan ve yalancılığı günahların en büyüklerinden birisi olarak kabul eder.
Bir hadislerinde Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), "Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi?" buyurur ve bunu üç kere tekrar eder.
Sahabe efendilerimiz, "Evet." deyince: "Allah'a şirk koşmak, anne-baba haklarına riayetsizlik, cana kıymak!" buyururlar. Ardından da "Haberiniz olsun! Yalan söz, yalan şahitlik." diyerek yalanın da büyük günahlardan olduğunu üstüne basa basa tekrarlayarak ifade eder. (Buharî, "Şehadet", 10; Müslim, "İman", 143)
YALAN SÖYLEYEN KİŞİDE NE TÜR DEĞİŞİKLİKLER OLUR?
Hiçbirinin çok sağlam kanıtları olmasa da sizi şüpheye düşürebilecek davranışlar sergilediklerine dair ipuçları vardır. Gözleri kaçırmak bunlardan bir tanesidir. Bir kişi sizinle konuşurken genellikle sizinle konuşma süresinin en az yarısında sizin gözünüze bakar. Sizinle konuşurken gözlerini kaçırıyorsa ya da konuşmanın belli bir kısmında aşağıya doğru bakıyorsa yalan söylüyor olabilirler. Bir başka belirti de ses tonunda değişim olmasıdır. Sesin alçalıp yükselmesi ve hızı da yalan söylemenin bir göstergesi olabilir. Vücut dili yani yüzünü ya da ağzını kapatmak, rahat oturamamak, ellerin ya da bacakların sürekli hareket etmesi de bir kandırma, aldatma göstergesi olabilir. Konuşurken tutarsız konuşmalar yapmak, birbirini tutmayan sözler söylemek de şüphelenmek için bir sebep olabilir.
Doğruluk İnsanlar arasındaki ilişkiler sevgi, saygı ve güvene dayanır. Doğruluk ve doğru söylemek toplumu kaynaştırır,
Allah bizleri doğru olan kullarından eylesin amin