25 Eylül 2013 Çarşamba

AK PARTİ GENEL BAŞKANIM VE BAŞBAKANIM SAYIN RECEP TAYİP ERDOĞANIN DÜŞMANI EN YAKININDA

BUNU İBRET İÇİN PAYLAŞIYORUM MÜSLÜMANLARIN VE TÜRKİYENİN NE HALE GELDİĞİNİN BELGESİDİR
İSLAM DİNİNDE BIRAK BÖYLE 9 YAŞINDAKİ BİR KIZ ÇOCUĞUNU AÇIK ARTIRMA İLE SATMAYI ALLAH`IN YARATTIĞI BİR İNSANI SATMAYI BİLE HARAM KILMIŞTIR ZATEN BUNLAR GERÇEK MÜSLÜMANLIĞI YAŞASALAR ALLAH ACI IZDIRABLARI ORTA DOĞUDAKİ MÜSLÜMANLARA REVA GÖRMEZDİ ZAVALLI YAVRUCAK YÜZÜNÜ KAPATMIŞ UTANCINDAN BU ZALİMLERİN ÇOCUĞUN ETRAFINDAKİ AZGINLIKLARINA BİR BAKIN BUNLARDA NE MÜSLÜMANLIK NEDE İNSANLIK KALMIŞ HEPSİ BENCE KÜLLİ KAFİR OLMUŞLAR BİZİM DİNİMİZ Bir kızı evlendirmek ya da nikâhdan sonra teslim etmek için, onun anne-Babasından, ya da akrabasından birinin: "ağırlık", "başlık", "kaftanlık", "abilik", "dayılık" gibi adlarla para, ya da başka birşey alması, rüşvet türünden olduğu için haramdır: Bu aynı zamanda şerefli yaratılan bir insanı, meta' gibi parayla satmak anlamına da geldiğinden, çok çirkin bir şeydir. Bir babanın kızına, onu parayla satmasından daha büyük hakareti düşünülebilir mi? Işin bir diğer kötü yönü daha vardır: Islâm'ı her fırsatta lekelemek isteyen egemen güçler, Anadolu'daki bu uygulamayı, ustaca ifadelerle Islâm'danmış gibi gösterir ve İslâm'dan çok kendilerine yakın olan bu cahillerin suçunu İslâm'a malederler. Bu uyguIamayı yapanlar, bir de buna sebep oldukları için sorumludurlar.
BAŞBAKANIMIN DÜŞMANI EN YAKININDA
Türkiye'deki her tür grup, hizip, etnik grup, ideolojik çatışmaların sona ermesi için büyük çabalar sarfediliyor. Ancak bir yer var ki, en olmadık bir yerden dip dalga gibi çatışmaları sinsi sinsi körüklüyor.

emperyal/kolonyal feminizmin işgali altındaki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadın-erkek çatışmalarını öyle sinsi politikalarla körüklüyor ki, kendi oturduğum sitemde şahit oluyoruz evin reisi üst katındaki bu komşuya gitmiyeçeksin diyor komşu kadınla beraber adamın eşi seni şikayet ederiz evden uzaklaştırma verdiririz hapse attırırız sığınma evine giderim diyerek adamcağızı tehdit ediyorlar kadın ne eşini dinliyor akşam işten gelince önüne yemek dahi koymuyor nede iki kız çocuğuna doğru dürüst bakıyor çocuklar perma perişan görüyoruz şahitlik ediyoruz ondan sonra son sefada bedeli ya boşanma yada kavga öldürme oluyor işte tablo son beş yılda resmi TÜİK verilerine göre (2008 - 2012) 575 bin yuva çöktü...

ikişer kişiden 1 milyon 150 bin kişi birbirleriyle ya küstüler ya da birbirlerine düşman oldular... boşandılar yada kavga etiler yada öldürdüler Dünürler olarak 4'er kişiden hesaplarsanız 2 milyon 300 bin kişiyi de birbirleriyle bağları küslük veya düşmanlık sebebiyle kopanların hanesine ekleyebilirsiniz...

sadece bu kadar mı?... ortalama 2'şer çocuktan beş yılda 1 milyon 150 bin parçalanmış aile çocuğu oldu... peki gelecekte hepimizin kabusu olabilecek olumsuz koşullarda yetişen bu çocuklar için ASPB'nin bir çalışmasını duydunuz mu?... Asla yok... onlar ısrarla kadın erkek çatışmasını körüklemekle meşguller...

işte çok doğru bir tespiti de sizlerle paylaşıyorum Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak'ta yazdığı bir yazıda çok ilginç konulara değiniyor...

"Erken kapitalizm evin mutlak hâkimi olan babayı imha etti. Kadınların kadınsı özelliklerini şefkat, merhamet, rikkat, sabır gibi kişiler arası ilişkilerde denge rolü sağlayan, kadına dayanıklılık getiren özelliklerini 'pazar ekonomisi' içinde eritti. Küresel kapitalizm sadece babaları değil artık erkekleri de istemiyor. Erkek olarak varlığını koruyanlar eninde sonunda baba olmayı arzulayacak çünkü. Hayatımıza giren yeni üreme teknolojileri için erkeğin erkek olarak kalmaması gerekiyor."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder