Erdoğan bir gece vakti askeri aradı. Köprüleri kapatın ve üstünüze gelen sivilleri öldürün dedi. Ak partinin reklam danışmanı Erol Olçak'ı aradı. "Erol'cuğum bir zahmet oğlunu da al da dışarı çık, sizi öldürmemiz gerekiyor" dedi ve o da kabul etti.
Sonra Ankara'daki hava kuvvetlerini arayan Erdoğan başta Ak partili vekillerin de olduğu meclisin bombalanması talimatını verdi. Sonra özel harekat dairesini bombalattı. Baş danışmanına talimat verdi : "Sevgili Mustafa Varank, biz bir darbe tiyatrosu yapıyoruz malumun var, abini ara da sokağa çıksın onu da vurdurmam lazım. Malum inandırıcı olsun. " O da kralına yağ çekmek için hemen kabul etti.
Erdoğan, özellikle Ankara'da bir taraftan "darbecik" yaptırdığı pilotlar aracılığı ile, helikopter ve uçaklardan bomba yağdırırken, diğer taraftan da o uçakları ve helikopterleri düşürtüyor du !
Marmaris'teki korumaları ile helalleşti. "Az sonra askerlere sizi vurduracağım" dedi. Hafif duygusal anlar da yaşanmadı değil. Ama artık kafaya koymuştu.
Ak parti il başkanına ulaşarak, tankların önüne yatmalarını emretti. Kara kuvvetlerindeki ulaşabildiği "darbecikci" komutanlar aracılığıyla sivilleri ezdirdi. Özellikle sağ görüşlü ve muhafazakar insanların ezilmesine özen gösterin diyerek, tiyatronun inandırıcı olmasını emretti.
Bazı askerlerin Yunanistan'a kaçmasını emretti. Yunan başkanı Çipras'ı önceden haberdar ederek, "siz bir iki gün misafir edin, ben hemen geri alacağım, komşuluk öldü mü? " diyerek telefonda gülüştüler.
Tüm Ak Partili vekillere ulaşarak, kendilerinin ve eşlerinin yakınlarını sokağa dokmelerini emretti. Çünkü ne kadar yandaş yakını ölürse, o kadar inandırıcı olacak dı !
Telefon trafiği durmak bilmiyor du. Selahattin Demirtaş'ı arayarak , "Siz şimdilik bekleyin, inandıramazsak öyle devreye girin" dedi.
Genelkurmay başkanını yanına çağırdı ve bizzat kendi elleri ile yalandan boğazını iple iz kalacak şekilde boğdu. Genelkurmay Başkanı bir süre nefes alamadı. Ama asla itiraz etmedi bu oyuna, çünkü başkomutanı emretmişti ne de olsa.
Yüksek Askeri şuradan önce tasfiyesi gündemde olan askerler ile birlikte oynanan bu tiyatro mükemmel bir şekilde oynanmıştı. Sala ve ezanlarla süslenmiş bu "oyunu" "Cahil" ve "koyun" olan halk zokayı yutmuşdu. Sorgulayan ve bilgili kesim sadece bu oyunun farkındaydı. Ama onlar da azınlık olduğu için önemli değil di. yine halka yakaladığınız askerleri dövün linç edin kesin biçin askere geldiklerine geleceklerine pişman edin
Oscar'lık bu organizasyon, büyük bir açık hava tiyatrosu idi.
Hiç kimse farketmedi.
Bu durumu, bir gün gerçekten darbe yapabilecek kadar zeki ve cesur olanlar farkedebiliyordu....Erdoğan düşmanlığı Paranoyak yapmış sizi..Beyniniz Error veriyor artık..Beyninize tüküreyim sizin....Teşekkürler Aysel UCAR HANIM

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder