21 Aralık 2016 Çarşamba

HEM SAYIN AMCA OĞLUM PUTİNE HEMDE SAYIN ABİM ERDOĞANA UÇAK KIRİZİNDE MİSAFİRİMİZ OLAN ELÇİMİZİN OLAYLARINDA DA YAZILARIMLA TELKİNDE BULUNARAK DEDEMİN DEDİKLERİNİ YAPTIM VASİYETİNİ YERİNE GETİRDİM

RUS ELÇİSİNE YAPILAN SALDIRI ÇOCUKKEN DEDEMİN ANLATIĞI ACI HATIRALAR AKLIMA GETİRDİ O ZAMAN ŞAPSIĞLARIN BÖLGESİ YANİ BENİM EJDADIMIN CUBGA’ SOCCİ KUBAT ÇAYI KENARINDA BEREKETLİ SULLAK GENİŞ OVASI OLAN BÜYÜK BAŞ KÜÇÜK BAŞ HAYVAN SÜRÜLERİ AT SÜRÜLERİ VARMIŞ GÜZEL BİR  KÖYÜMÜZ VARMIŞ DEDEM 1817 YILINDAN İTİBAREN OSMANLIYLA RUSYANIN ANLAŞMASINDAN  İTİBAREN YAŞAM KALİTE YÜKSELMİŞ AMA BU SEFERDE İNGİLİZLER VEDE ACANLARI MUSALLAT OLMUŞ BUNLARI FIRANSIZLAR DESTEKLEMİŞ DERKEN ORTALIK 1855 YILLARDA KARIŞMIŞ VEDE ÇİLELER SAVAŞLAR BAŞLAMIŞ O ZAMANLAR RUSLAR OSMANLI BİZ< ÇERKESLER SAVAŞMASAYDIK ŞİMDİ ALMANLAR İNGİLİZLER FDRANSIZLAR HEPSİ  RUSCA OSMANLI TÜRKCESİ VE BİZİM DİLLERMİZİ KONUŞAÇAKLAR DERDİ AH YAVRUM O ZAMAN SAVAŞMASAYDIK ŞİMDİ BU İNGİLZLER YOK OLACAKTI ÇANAKKALE SARI KAMIŞ SAVAŞLARIDA OLMIYAÇAKDI BİZDE TOPRAKLARIMIZDA KALAÇAKTIK EĞER BİR GÜN RUSYAYLA TÜRKİYE KARŞI KARŞIYA GETİRİRLERSE YADA GELİRSE   ELİNDEN NE GELİYORSA YAP Kİ RUSYA VE DEDE VATANIMIZDA Kİ KALANLARLA TÜRKİYEMİZ VE BURAYA GELENLER ACILAR YAŞAMASIN YAŞATIRILMASIN DEMİŞTİ BU GÜNDE BEN DEDEMİN BANA SÖYLEDİKLERİNİ  YAPIYORUM VASAİYETİNİ YERİNE GETİRİYORUM KAFKASYADAN GELEN ÇERKESÇE SÖYLENEN SÜLALELERDE Pyelıuangho  Natgho Pzadıgho Muhacırgho  Laheihe  Batturgho Humatıgho]Shatajgho Batehe Peğuhe Melişehe Lhaşe

Çerkesya'dan Sürülenlerin Sayısı[değiştir | kaynağı değiştir]

Rus kaynaklarına göre, 1863-64 yılları süresince 418 bin kişi Türkiye'ye "göç" etmiştir. 1858-65 yılları arasında göç edenlerin toplam sayısı da 493 bindir. Bu bağlamda 45.023 Natuhay, 27.337 Abadzeh, 165.626 Şapsığ, 74.567 Ubıh, 11.873 Ciget, 10.500 Bjeduğ, 30 bin Abaza (Abazin), 4 bin Besleney, 15 bin K'emguy,MahoşYegerukay, 30.650 Nogay, 17 bin Kabartay ve 23.193 Çeçen Türkiye'ye yerleşmiştir[15]. 1864 öncesinde tamamı 25 bin ile 100 bin arasında tahmin edilen [16]Ubıhların,göçe katılım sayısının 74.567 olarak verilmesi, Ubıh limanlarından Türkiye'ye gönderilenlerin sayısının 100 bin dolayında olduğu kanısını güçlendirmektedir.Ancak belirtilen bütün bu sayılar,Ruslarca kayıt altına alınmış ve büyük bir olasılıkla düşük tutulmuş olan tek bir tarafın görüşünü yansıtan sayılardır.
İngiliz savaş tarihçisi W.E.D.Allen'e göre, o zamanki Osmanlı topraklarına yerleştirilmiş olan Çerkeslerin (Adıge) sayısı 600 binden fazladır [17]. Amerikalı Justin McCarthy, sürülen Çerkes ve diğer Kafkas topluluklarının sayısının 1.200.000 dolayında olabileceğini, bunun ancak 800 bin kadarının hayatta kalabildiğini belirtiyor. Sağ kalan nüfusun 600 bini 1856-64 arasında, 200 bini de 1864 sonrasında göç etmiştir [18]. Şu durumda Allen ve McCarthy'nin 1864'te Türkiye'ye yerleşebilen nüfusa ilişkin tahminleri uyuşmaktadır. General İsmail Berkok'a göre ise, sayı 1 milyon kadardır[19]. Bütün bunlar, kuşkusuz tahmini sayılardır. Sayıyı daha az ya da daha çok olarak gösteren kaynaklar da vardır. Ancak, Adıge-Çerkes kaynakları, genellikle 1.500.000 sayısı üzerinde birleşmektedirler.
Sürgüne katılan nüfusun en az dörtte birinin yolculuk, kamp yaşamı ve yeni yerleşim yeri sırasında öldüğü kabul edilmektedir. Rusların doğrudan öldürdüğü Adıge sayısı ise 500 binden fazla olarak tahmin edilmektedir[20].
W.E.D.Allen'e göre, 1864 Çerkes sürgünü sırasında birkaç bin Abhaz da, Abhazya'dan bir "kaçış" biçiminde ayrılıp Türkiye'ye sığınmıştır[21].
Sürgün olayının bindirme limanları kuzeyden güneye TamanAnapaNovorossiyskGelencikTuapseSoçiKostaAdlerGagraSohum, vb gibi Karadeniz limanlarıdır. Çerkesya'yı boşaltma işi 1864 yılı Haziran ayı ortalarında tamamlanmış, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb (Psıbe) Irmağı ağzına (şimdi Abhazya'da) değin uzanan Karadeniz kıyıları ile hinterlandında tek bir Çerkes bile bırakılmamış, ülke ıssız ve korkulası bir cangıla dönüştürülmüş, bütün Çerkes yerleşim birimleri istisnasız ateşe verilip yakılmış,tarlalar atlara çiğnetilmiş ve meyve ağaçları bile askerlerce bir bir kesilmiştir.Amaç,olası bir Adıge dönüşüne fırsat ya da dağlarda direnenlere,yani Hak'uçlara (Хьак1уцу),vb yararlanacakları hiçbir şey bırakmamak idi.
Orta Kuban ve Orta Laba ırmakları solundaki bataklık ovalara yerleştirilenlerle birlikte,bu yerlerde toplanmış olarak,geride sadece 80 bin kadar bir Adıge nüfusu kalmıştır[22].Bu 80 bin sayısı Adıge tarihçisi Samir Hatko'ya (Хьаткъо Самир) göre ertesi yıl,1865'de 51 bine düşmüştü.

İndirme yerleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Adıge sürgünü sırasındaki Rus politikası, Çerkes nüfusu bir an önce Rusya sınırları dışına göndermek ve onlardan ebedi kurtulmak biçiminde uygulanmıştır. Karadeniz kıyısına yığılan sivil nüfus, nine ve dedelerce de doğrulandığı gibi, Rus askerlerinin süngü ve dipçik darbeleriyle de zorlanarak, bazı durumlarda oturmaya bile yer kalmayacak biçimde ve yığınlar halinde gemilere doldurulmuştur. Bu yüzden zayiat da büyük olmuştur. Osmanlı yönetimi ile koordineli olarak, BatumTrabzon,GiresunOrduSamsunSinop, kefken şimdiki AkçakocaBurgazVarna ve Köstence'de göçmen kampları kurulmuştur. Bu yerler açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle, kısa sürede ölüm kamplarına dönüşmüştür.1864'te Türk yönetiminde olan Batum'a 70 bin, Trabzon'a ilk posta 24.700 (19 bini öldü), ardından 63.900 Çerkes (günde 180-250 kişi ölüyordu), Samsun'a da 110 bin Çerkes (günde ortalama 200 kişi ölüyordu) çıkarılmıştır[23]. Kısa bir süre içinde kampların çevreleri yer yer toplu Çerkes mezarlıklarına dönüşmüştür.
1863'te daha çok Natuhay ve Abadzehler ile yarı feodal topluluklar,1864'te ise Şapsığ, Hak'uç, Ubıh ve Cigetler göç etmişlerdir. Bu arada salgın hastalıklar nedeniyle İstanbul'a göçmen sokulması yasaklanmış, sevkiyat Balkanlar'a yönlendirilmiştir.
Kuzey Anadolu limanlarına çıkarılan göçmenler şimdiki OrduSamsunTokatAmasyaSinopYozgatDüzceAdapazarıKocaeli, vb gibi, o zamanlar boş durumda olan yerlere yerleştirilmiştir. Çerkeslere küçük ölçekli ve dağınık yerler tahsis edilmiş, belli yerlerde öbeklenmelerine, özellikle toplulaşmalarına fırsat tanınmamıştır. Çünkü "Çerkeslerin kötü ve saldırgan kişiler oldukları" biçiminde etkili bir Rus dezenformasyonu vardı. Osmanlı yönetimi de Çerkeslerin toplu bir etnik güç olmasını istemiyordu. Toplu yerleşim, sadece İç Doğu'daki Uzunyayla yöresinde (Kabartay, Hatukay, vb) küçük ölçekte gerçekleşebilmiştir. Sonuç olarak Kuzey Anadolu'ya yüzbinlerce Çerkes yerleştirilmiştir. Bunlara toprak ve hayvan verilmiş, parasal yardım da yapılmıştır.
Balkanlar'da özellikle Tuna Irmağının güney boylarında şerit gibi uzayan ve yer yer toplulaşan Adıge yerleşmeleri oluşmuştur. KöstenceVarnaSilistreRusçuk,PlevneVidinNişBurgazKazanlıkEski ZağraFilibe, vb yörelerde, şimdiki KosovaMakedonyaArnavutluk ve Trakya gibi yerlerde irili ufaklı Çerkes yerleşim birimleri oluşmuştur. Adıgeler çoğunca köy köy ya da öbek öbek, dağınık halde yeni yerlerine yerleştirilmişlerdir. Şapsığ ve Abadzehler, daha çok etnik Adıge köyleri oluştururken, Ubıhlar başka etnik kökenli köylere de yerleşmişlerdir.Şapsığ ve Abadzehler Gümüşhane,Bingöl ve Bitlis gibi ücra yerler de dahil şimdiki Türkiye'nin 50 kadar iline, Irak, Ürdün, Suriye, Lübnan, İsrail, Kıbrıs, Mısır, Libya (Mısrata kenti ve çevresinde ),Tunus vb yerlere, Ubıhlar da daha az sayıda olmak üzere onların içlerine ya da yakınlarına yerleşmişlerdir.
Kabartay, Bjeduğ, K'emguy, Besleney, Abaza ve Nogay gibi, daha önceleri Rus yönetimine girmiş olan yarı feodal toplulukların göçleri daha derli toplu olmuştur. Bunların soyluları mallarını elden çıkarıp köle ve taraftarlarını da yanlarına alıp, öncesinden belirledikleri yerlere göç etmişlerdir. Kabartaylar , daha çok Kayseri(Pınarbaşı), TokatSivas YıldızeliKahramanmaraşAdanaİçel,Eskişehir,Balıkesir Bandırma,vd illere,Besleneyler Amasya,Çorum,Ankara,Düzce,Sakarya Hendek,vd illere,Barakaylar Bilecik,Sakarya,vd illere,Abazalar Kayseri (Pınarbaşı),Adana,Sivas Yıldızeli,Sivas Şarkışla,YozgatEskişehir,Bilecik,Bursa İnegöl,Kütahya, vd illere,Hatukaylar Kayseri Pınarbaşı,Bolu,vd illere, Bjeduğlar Çanakkale Biga'ya, sonraları Balkanlar'dan Suriye'ye, K'emguylar Bilecik Bozüyük'e,Kocaeli veDüzce'ye,Mahoşlar Samsun'a,Nogaylar Adana ve Osmaniye taraflarına yerleşmişlerdir.
Balkanlar'daki Çerkes yerleştirmeleri sırasında, Osmanlı yönetimi Sırp ve Bulgar nüfusu rahatsız edici (toprağı Hristiyan köylülerden alıp Çerkeslere verme,Hristiyan nüfusa Çerkesler için ev yapımına yardım etme yükümlülüğü yükleme, angarya işleri, vb) davranışlarda bulunmuştur. Bu da, yönetimi aşıp Çerkeslerin aleyhine dönüşen tepkilere yol açmıştır[24]. Ayrıca Sırp ve Bulgar ayaklanmalarını bastırma işinde Çerkes milislerin de görev almış olması, tepkileri giderek düşmanlığa dönüştürmüştür.
1878 Berlin Antlaşması gereğince, Türkler ve diğer Müslüman topluluklar ayrı tutularak, sadece Balkanlar'daki Çerkes nüfusa, bütünüyle Osmanlı Devleti'nin Asya veAfrika'daki topraklarına sürülme cezası verilmiştir. Bugün Anadolu'nun MarmaraEgeAkdeniz, İç,Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki ana Çerkes nüfusu, daha çok bu Balkan muhacirlerinin torunlarından oluşmaktadır. Balkanlar'dan sürülenler, ayrıca şimdiki SuriyeLübnanFilistin (şimdi İsrail), ÜrdünIrakMısırKıbrıs,Tunus, vb yerlere de götürülerek yerleştirilmiştir. Balkanlar'dan sürülenlerin sayısı üzerine 200 binden başlayıp 600 bine ulaşan tahminler yürütülmektedir.
Şimdi Balkanlar'da Bulgaristan'da 4 köy (Varna, 1.300) olduğu bilinmekte, ayrıca RomanyaKosova ve Makedonya'da da küçük Adıge kalıntıları bulunmaktadır. Türkiye Trakyası'nda Kırklareli'nin Vize ilçesinde, Tekirdağ'da ve İstanbul'un Silivri ilçesinde, vb yerlerde varlığını korumuş bazı köy ve köy kalıntıları ile perakende gruplar da vardır.
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar, yürüyen insanlar, ayakkabılar ve açık hava
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, açık hava

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder